StatCounter

16 Nisan 2020 Perşembe

Zehirli Bilgi-İnfodemi


Yıllar önce annem eve bir mektupla geldi. Arapça bir satır yazı ile başlıyordu. Altında da bu duayı(!) çoğaltıp beş kişiye göndermesi gerektiğini belirtiyordu. Mektupta bunu çoğaltarak yollayan filanca kişinin piyangodan para kazandığını, çocuğu olmayanın çocuğu olduğunu ve benzeri güzellikleri anlatırken; göndermeyen filancanın evinin yandığını, arabasıyla kaza yaptığını sıralıyor ve gözdağı veriyordu. Çocuk yaşımda bana çok ilginç gelmişti ve ben onun aslında bir sosyal deney, dahası moda tabiriyle infodemi olduğunu anlamamıştım.



Pandemi kelime anlamıyla dünyada pek çok ülkede hatta kıtada yayılan bir salgın hastalık anlamına geliyor. Şu an yaşadığımız da aslında tüm dünyaya yayılmış bir salgın. İnfodemi ise kasıtlı olarak yayılan yanlış ve zararlı bilgi anlamına geliyor. Zehirli bir bilgi. Geçmişi de oldukça eski.
Örneğin 1938 yılında Amerika’da Orson Welles’in oldukça gerçekçi olarak oynadığı radyo tiyatrosu Dünya’nın uzaylılar tarafından istila edildiğini anlatıyordu ve yayını baştan izlemeyenlerin gerçek zannetmesi ile kaos yaratıldı. Kulaktan kulağa yayılan haberler insanların sokaklara dökülmesine, evlerini terk etmelerine, hatta intihara sürüklenmelerine neden oldu. Gerçek ortaya çıktığında oldukça fazla can ve mal kaybı olmuştu.


1955 yılında Ekspres adlı bir gazetenin “Atamızın (Selanik’teki) Evi Bomba İle Hasara Uğradı” şeklinde attığı manşet tarihimizde 6-7 Eylül olayları olarak bilinen bir rezalete neden oldu ve İstanbul’da yüzyıllardır komşularımız olan gayrimüslimlerin ev ve işyerlerinin yağmalanması ile son buldu. Resmi kayıtlara göre bu Vandallar resmi kaynaklara göre 4 bin 214 ev, 1.004 iş yeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel vb. 5 bin 317 yeri tahrip etti.
Benim çocukluğumdan hatırladığım bir başka infodemik olay ise “Sakallı Bebek Panik Yarattı” başlıklı haberdi. Bir bayram öncesi tabloid bir gazetede yayınlanan sakallı bebek çizimi ile bu bebeğin doğuşu ile bayramın 3. günü Kıyamet kopacağı iddiası panik yaratmasa da insanları germişti.
Tabii sosyal medyanın ortaya çıkışı ve yayılması ile infodemi bambaşka bir yayılma alanı buldu, viral yayılma. Artık üretilen bir yalan bilgi çok daha hızlı bir biçimde yayılabiliyor. Kendisine geniş kitleler bulabiliyor. Tehditin büyüklüğü, ilginçliği, korkunçluğu, olabilirliği ya da sadece eğlenceli olması gibi etkenlerle insanlar gönüllü olarak bu hatalı bilgiyi yayıyorlar.

Gerginlik zamanları, bilinmezliğin fazla olması, resmi haber kaynaklarında kesiti olması, infodeminin yayılması için en uygun ortamlar. Ortamda ne kadar bilgi kirliliği varsa o kadar fazla yalan haber paylaşılıyor. Örneğin sınır ötesi harekatlarda, özellikle terörist unsurlar moral bozmak ve uluslararası ortamda olumsuz bir algı yaratmak için hemen böyle bir yola başvuruyorlar. On yıl önce yangında yaralanan birisinin fotoğrafını harekatta sivillerin üzerine varil bombaları atıldı diye tweetler paylaşıyorlar. Bunları paylaşmak için hazır bekleyen trol orduları da apartta bekliyorsa bu yalan haberler uluslarararası boyutta yayılıyor ve arada yorum yapmak için hazırda bekleyen klavye kahramanları ve sözde aktivistler bunları hiç kaçırmıyor ve kontrol etmeden yayınlıyorlar. Böylece yalan haberin yayılmasına iyi niyetle de olsa aracılık ediyorlar.
“Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla örülmüştür.”



Şimdi dünya çapında nur topu gibi bir pandemimiz var. Gözümüzle göremediğimiz ama etkilerini yoğun bir biçimde gördüğümüz virüsler tüm dünyayı evlerine kapattı. Hiçbir şey belli değil. Ne aşı, ne tedavi, yarın ne olacağı, karantinanın ne kadar süreceği, okulların ne zaman açılacağı, hiçbir şey. Acayip bir virüs var. Resmen modern çağlar için geliştirilmiş virüs 3.0 gibi. Birilerine bulaşıyor, hiçbir etkisi görülmüyor, hasta olmadığını sanarak dolaşıyor ama bir sürü kişiye bulaştırıyor. Dokunduğu her şeyi altına çeviren Kral Midas gibiyiz, nereye dokunacağımızı şaşırmış durumdayız ve çıldırmak üzereyiz. İşte bu karmaşada ne üretseniz bir müşteri buluyor.
Gaz çıkartmak bulaştırıyor mu? Buruna buhar çekmek ya da saç kurutma makinası tutmak virüsleri öldürür mü? ABD yeni koronavirüsün mucidini bulup tutukladı mı? Daha neler neler? Ya whatsapp gruplarından dalga dalga yayılan tuhaf sesli mesajlar. “Arkadaşlar, kuzenim doktor. Bizzat kendisinden dinledim…” diye başlayan uydurma hasta öyküleri. 



Sonuç olarak infodemi yeni değil ama yeni isimlendirilmiş bir kavram. Zamanın asparagas haberleri gibi. Asparagas kelimesi nereden mi geliyor? Onun için de sizi bir Google aramasına davet ediyorum. Çözüm ise tamamen yetkili makamlara bağlı. Sürecin en başında haber akışı bu kadar fazla olmadığı için çıkan uydurma ölüm haberleri, günlük yayınlanan raporlarla ortadan kalktı bile. Kelle paçadan bahseden de kalmadı. Aynı dedikodu kavramı gibi, infodeminin de panzehiri zamanında ve doğru haberlerin resmi kaynaklardan paylaşılması.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder