StatCounter

19 Ekim 2014 Pazar

Caillou Problemi


Kızım üç-dört yaşlarındayken Teletubbies adlı bir İngiliz animasyonu vardı. Rengarenk, cinsiyetsiz, konuşamayan, ne olduğu belli olmayan dört tane "şey" bölüm boyunca Windows XP'nin duvar kağıdını andıran bir çayırda koşturur, anlamsız sesler çıkarırdı. Yazık bir dış ses ise onların yaptıklarını yorumlamaya çalışır, bize elinden geldiğince aktarırdı. Basit iki kelime öğretecekler diye bölüm geçer, biz yetişkinler bitsin diye yalvarırdık.

Çok şükür onların devri bitti. Oğlumun doğumundan itibaren Caillou adında Kanadalı bir velet ve ailesi ekranlarda ve oğlum ona bayılıyor. Bilmeyenler için söyleyeyim. Caillou, anaokula devam eden kel kafalı bir oğlan çocuğu. İki yaşındaki kızkardeşi Rosie, annesi ve babası ile iki katlı bir evde yaşıyor. KAdro kalabalık bu kez. Büyükanne-büyükbaba sık sık bölüme konuk oluyor. Öğretmeni ve arkadaşları da cabası. Bölümler konulu ve anlaşılır, bu yüzden teletubiies'in aksine bunu zorda kalınca seyrediyoruz. Bunda bir sorun yok, benim sorunum ayrı.


Animasyonun tüm bölümleri, Caillou'nun bir macerasını anlatıyor. Cin Ali tadında yani: "Şef Caillou", "Caillou Bandocu", "Caillou Yemek Yapıyor", "Caillou Sebzeden Nefret Ediyor" gibi pek çok bölümü var. Dünya Caillou'nun etrafında dönüyor sanki. Anne ve babanın ara sıra çalıştığına dair imalar var ama ne iş yaptıklarını bilen yok. Sürekli Caillou için aktivite hazırlama derdinde. Yemek yapıyorlar, bahçede oyun oynuyorlar, gezmeye gidiyorlar, vs. Rosie bile fasulyeden ailede gibi. Genelde Caillou tarafından dışlanıyor, adam yerine konulmuyor.


Aile tipoloji olarak normalleştirilmiş. Anne ve baba gayet kilolu ve paspal tipler. Orada bir sorun yok. Fakat sorun şu ki, zaten zamanın çoğunu TV karşısında geçiren oğlum, hayatın böyle olduğunu düşünmeye başlıyor. Benim gibi kendi işine gücüne yetişemeyen bir babası olduğunu unutup kamyonunu alıp yanıma geliyor. "Baba, tamir edelim. Baba, ben usta olayım, sen çılak!" Bende Caillou'nun babası gibi peygamber sabrı olmadığı için iki tamir edip kaçıyorum. O zaman o işi gücü olmayan yeşil kazaklı adam kahraman oluyor, ben işe yaramaz baba.

Barbie'nin normal dışı bedeninden bile rahatsız olmuş oyuncak üreticileri, daha gerçekçi modeller yapmaya başlamışlar.

Lütfen birileri de gerçekçi çizgi filmler yapsın. Tamam, bir "The Simpsons" ya da "South Park" olmasın ama biraz meşgul , işten yorgun gelen, yetiştirilmesi gereken sunumları ya da bir tezi olan, arada bir kafayı çekip efkâr dağıtmak isteyen babalar; müdüründen fırça yemiş, yemeği yetiştirmeye çalışan, kötü zamanlar geçiren anneler de çizsinler, olmaz mı?