StatCounter

17 Eylül 2012 Pazartesi

Kızıma Mektup


 

Bu mektubu, bugün (17 Eylül 2012) ilkokul üçüncü sınıfa başlayan kızım için yazdım.

Tüm hevesi kursağında kalmış, yarım hayatların babaları için paylaşıyorum.

 
Zeynoşum,
 
Yarın okulun açılıyor. Annenle birlikte okula başlıyorsun. Seni ve anneni tebrik etmek ve başarılar dilemek için bu mektubu yazıyorum. Umarım çok neşeli, eğlenceli ve başarılı bir yıl geçirirsin sevgilim.
 
 
Annenin aynı okulda öğretmen olması senin için çok büyük bir şans. Biliyor musun, ben ilkokuldayken annesi okulda öğretmen olan arkadaşlarıma çok imrenirdim. O arkadaşlarım hep başarılı oldular. Mesela şimdi bir tanesi çocuk doktoru oldu. Umarım sen de hayatta hep başarılı ve şanslı olursun kızım. Şanslı diyorum, çünkü hayatta başarılı olmak başarmanın yarısı ise, şansının yaver gitmesi de onun diğer yarısıdır. Umarım iyi okullarda okur ve çok para kazanabileceğin değil ama çok keyif alabileceğin ve kendine saygını hiç yitirmeyeceğin, bu dünyadan çooook uzun bir süre sonra ayrıldığında, geriye bir şeyler bırakabileceğin bir iş yaparsın. Bir şeylerden kastım asla para, mal mülk gibi maddi şeyler değil. Mal da, para da bizim geçici olarak bekçiliğini yaptığımız ve kahrını çektiğimiz şeylerdir. Allah korusun, bir felaket olur, her şey bir anda gider. Ama örneğin Yunus Emre'nin şiirlerine hiçbir şey olmaz. İyi bir kitap yüzyıllarca okunur, "İlahi Komedya" gibi. Güzel bir eser, yüzyıllarca akılda kalır. Bunlardan bahsediyorum. Çinliler'in bir sözü var: "Öyle bir iş yap ki, ömrün boyunca çalışmak zorunda olmayasın." Bu, elbette çalışmadan yan gelip yatmak anlamına gelmiyor. Öyle bir işin olur ki her günü bambaşka bir mutlulukla geçer. O kadar çok keyif alırsın ki, hayat boyu çalışıyormuş gibi değil, eğlenceli bir iş yapıyormuşsun gibi hissedersin. Şunu unutma ki, ben ve annen, hayatın boyunca senin alacağın kararlarda yanında olacağız. Yeter ki bu karar senin özgüvenine zarar vermesin ve inandığın bir karar olsun.
 
Annenin aynı okulda olması senin için elbette bir şans ama onun için biraz şanssızlık. Çünkü herhangi bir yaramazlığı, herhangi bir çocuk yapsa kimse üzerinde durmaz ama sen yaptığında mutlaka bu annnenin kulağına gider. Özellikle söylerler zaten. Bu nedenle senden ricam, herhangi bir şey yaparken önce anneni düşün ve onu asla mahçup etme. İyi bir annenin önemini, yıllar sonra daha iyi anlayacaksın, emin ol.
 
Öğretmenin seni çok seviyor ve son derece ilgili bir kadın. Unutma ki ben şu an ne durumdaysam, hepsi öğretmenimin eseridir. İyi bir öğretmenin ne demek olduğunu da yıllar sonra anlayacaksın. Nerede bir başarı elde etsen aklına öğretmenin gelecek ve gözlerin yaşaracak. O sana çok güveniyor, sakın güvenini boşa çıkarma.
 
Okulda her gün bir şeyler öğreniyorsun. Özellikle ilkokulda öğrenilen şeyler, hayat boyu öğrenilecek olanlar için temel oluşturur. Şunu unutma, okul esas olarak öğrenmeyi öğreten bir yerdir. Yıllar boyunca belki öğrendiklerini hep unutacaksın ama eğer öğrenmeyi öğrenirsen bu sana hayat boyu yardımcı olacaktır. Hayatın kendisi zaten bir öğrenme sürecidir. Ben her sabah kalktığımda, bir önceki sabah kalktığımdan daha aydın, daha bilgili ve farklı bir insan olmak için çalışıyorum. Okuyacak milyonlarca kitap var ve bunlardan ömür boyunca okuyabilaceklerimiz sınırlı. Bu hayattan ayrılırken, neler kaçırdık diye üzüleceğiz. Ne kadar çok çabalarsak, o kadar az üzülürüz, değil mi sevgilim?
 
Okul, eğitim yeri olmaktan önce, eğlenceli bir yerdir. Bunu da unutma. Öğrenirken, hep eğlenecek bir şeyler bulmaya çalış. Hayatı keyifli hale getirmek bizim elimizde.

Hayat sana mutluluk vermez, sen tutup alacaksın hakkın olan mutluluğu.

 
Son olarak da kardeşinden bahsetmek istiyorum. O sana, Allah'ın verdiği en güzel hediyedir. Bu dediğimin ne anlama geldiğini eminim şimdi anlamıyorsun ama benim yaşlarıma geldiğinde çok çok iyi anlayacaksın. O senin hayat boyu bir arkadaşın, hatta evlatlarından önce bir evlat olacak. Umarım ikinizin de uzun bir ömrü olur ve bu kardeşliğin tadını ömür boyu çıkartırsınız. Keşke benim de bir kardeşim olabilseydi, hayatta en büyük hissettiğim eksiklik de herhalde budur.
 
 
Sen, kardeşin ve annen, benim hayatıma anlam katıyorsunuz bebeğim. Eğer olur da bir gün aranızdan ayrılırsam, sizi ne kadar çok sevdiğimi ve her nerede olursam olayım çok özlediğimi hisset olmaz mı?
 
İyi dersler, iyi eğlenceler sevgilim. Seni çok seviyorum ve kızım olduğun için çok gurur duyuyorum.
 
Baban..

3 yorum:

  1. Aşk kokusu geliyor "uzaklardan" buraya buram buram..."Sahip olduğumuz bilgiler yaşayış biçimimizi belirler ve yaşayış biçimimiz sahip olduğumuz ve olacağımız bilgileri belirler. Günümüz insanı, özellikle iletişimin her noktaya ulaşmasıyla tek bir zihinsel forma bürünmüş aynı tür alışkanlıklara sevk edilmiş ve hayvan sürüleri gibi güdülmüştür. Bütün bu formlar ve bunun gibilerinde bulunmak YAŞAMI algılamaya engeldir ancak bu formları dışlayarak bir bilinçlilik hali elde edilebilinir. Büyük Arif Hz.Mevlana' nın da dediği gibi "kişinin değeri aradığı şeyle ölçülür" ve amaçlar varoluşu belirler.
    İlkin "Söz" vardı der Kitap. Eski Yunan dilinde söz kavramını vermek için üç sözcük vardı. Mitos, Epos, Logos.
    Mitos: Söylenen veya duyulan sözdür, masal, öykü, efsane anlamlarına gelir.
    Epos: Belli bir ölçüye ve düzene göre söylenen sözdür.
    Logos: Gerçeğin insan sözüyle dile gelmesidir. Bunların arasındaki ilişkiye göz atacak olursak; Mitos, söylenen sözün, anlatılan öykünün içeriği ise, epos da onun doğal olarak aldığı, ölçülü, süslü ve dengeli biçimidir. Epos ne kadar güzelse, mythos o kadar etkili olur. Modern insan, imge haznesini uyandırmak ve taklitçilikten kurtulmak zorundadır. Mitosdan kendini yeniden türetmemiş bir bilinç, kendi üzerine katlanıp, kendinin farkında olamaz. Bu tür bir bilinç ancak kendisine sunulanla yetinen, kendi kendinin bilincine, özbilincine varamamış bir bilinç türüdür. Bir anlamda da bilinçsizce yaşamakla eşdeğerdir. Farkındalığı yoktur. Edilgen bir yapıdadır. Oysa Mitosdan kendinin üzerine katlanıp, kendini yeniden üretebilen bilinç yapısı, özbilinçtir, etkin yapıdadır ve bir anlamda da (logos) tur.
    İnsan mitleri yaşarken, kutsal olmayan ve kronolojik özellikteki zamanın dışına çıkıp, nitelik açısından farklı bir zamana, hem en eski, hem de sonsuza dek yakalanabilecek olan kutsal bir zamana açılıp, kendi kendinin kökenine dönebilmelidir.İşte Emrah Akçay bunu yapabilen bir bilinç ve yürek ....Sizi tanıdığıma her daim bahtiyar oldum....Aşk ile kal güzel İnsan:)))))

    YanıtlaSil
  2. Sevgili dostum, inşallah bu birliktelik hep böyle güzel ve mutlu devam eder. Bizler de senin kaleminden daha güzel yazıları takip etme fırsatını yakalarız.
    Kardeş'in önemini bir kez de senden okuyarak vurguladım. Emir'in eksikliği olmaması için durmak yok yola devam :D.

    YanıtlaSil
  3. Bu güzel yazınız için çok teşekkürler Emrah Bey.

    YanıtlaSil